HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu'nun Meclis'te yaptığı konuşma yeniden gündeme geldi. Yapıcıoğlu, Türkiye vatandaşı olup soykırım suçuna karışan kişilerin yargılanması gerektiğini vurguladı. HÜDA PAR'ın bu konudaki kanun teklifi Meclis'te beklerken, Yapıcıoğlu'nun açıklamaları tartışma yarattı. Peki, bu kanun teklifi ne içeriyor ve Türkiye bu konuda nasıl bir adım atacak?

Soykırım Suçluları Türk Vatandaşı mı?

Zekeriya Yapıcıoğlu, Meclis'teki konuşmasında dikkat çekici ifadeler kullandı. Yapıcıoğlu, "Türkiye pasaportu taşıyan en az 4 bin kişinin Gazze'ye giderek soykırım suçuna fiilen iştirak ettiği bilgisi basına yansıdı" dedi. Bu iddia, Türkiye kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Yapıcıoğlu, bu kişilerin yargılanması ve vatandaşlıklarının iptal edilmesi gerektiğini savundu.

Yapıcıoğlu’nun mecliste yaptığı konuşmada yer alan diğer önemli kısımlar ise şu şekildeydi:

• "Soykırımcıların cezalandırılmasına ilişkin bir kanun teklifi hazırladık."
• "Türkiye pasaportu taşıyan ve Siyonist İsrail hedefleri için askerlik yapanların toplam sayısı ise bunun çok daha üzerinde."
• "Soykırımcı katillerin hiçbir şey olmamış gibi gelip hayatlarına devam etmesi kabul edilemez."

HÜDA PAR'ın Kanun Teklifi Ne İçeriyor?

HÜDA PAR'ın Meclis'e sunduğu kanun teklifi, soykırım suçunu işleyenlerin Türkiye'de yargılanmasını ve çifte vatandaş olanların belirli şartlarda vatandaşlıklarının iptal edilmesini öngörüyor. Teklif, "dünyanın neresinde olursa olsun, hangi dine ve millete mensup olursa olsun, soykırım suçunu işleyen katillerin suçu kime karşı işlediklerine bakılmaksızın Türkiye'de yargılanıp cezalandırılmasını" amaçlıyor.

Kanun teklifinin diğer önemli maddeleri ise şunlar:

• Çifte vatandaşlığı olanlardan yapılan 'yurda dön' çağrısına rağmen 3 ay içinde yurda dönmeyenlerin vatandaşlıklarına son verilmesi.
• Soykırım suçunu işleyenlerin Türkiye'ye girişinin yasaklanması.
• Bu kişilerin mal varlıklarına el konulması.

Soykırım Suçu ve Uluslararası Hukuk

Soykırım suçu, uluslararası hukukta en ağır suçlardan biri olarak kabul ediliyor. Birleşmiş Milletler Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi'ne göre, soykırım; bir ulusal, etnik, ırksal veya dinsel grubu, kısmen veya tamamen ortadan kaldırmak amacıyla işlenen belirli fiilleri kapsıyor. Bu fiiller arasında, grup üyelerini öldürmek, onlara ciddi bedensel veya zihinsel zarar vermek, grubun yaşam koşullarını kasten bozmak, doğumları engellemek ve çocukları zorla başka bir gruba transfer etmek yer alıyor.

Türkiye, Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi'ne taraf bir ülke olarak, soykırım suçunu önlemek ve cezalandırmakla yükümlü. Ancak, Türk Ceza Kanunu'nda soykırım suçuyla ilgili düzenlemeler bulunmasına rağmen, bu suçun tanımı ve kapsamı uluslararası hukukla tam olarak örtüşmüyor. Bu durum, Türkiye'nin soykırım suçunu yargılama yetkisi konusunda bazı tartışmalara yol açıyor.

Zekeriya Yapıcıoğlu'nun açıklamaları ve HÜDA PAR'ın kanun teklifi, Türkiye'nin soykırım suçuyla ilgili yaklaşımını yeniden gündeme getirdi. Meclis'in bu konuda nasıl bir karar alacağı ve Türkiye'nin uluslararası hukukla uyumlu bir düzenleme yapıp yapmayacağı merakla bekleniyor. Bu süreç, Türkiye'nin insan hakları ve adalet anlayışı açısından önemli bir sınav olacak.