Antalya'da Emek ve Demokrasi Güçleri, Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan'ı idamlarının 53. yılında andı. Attalos Anıtı önünde yapılan anma töreni, saygı duruşuyla başladı ve ardından basın açıklaması yapıldı. Anmada, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının halkın kahramanları olarak görüldüğü vurgulandı.

Denizler Halkın Kalbinde Yaşıyor

Emek ve Demokrasi Güçleri adına basın açıklamasını okuyan Mahir Doğan, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının 53 yıl önce idam edildiklerini hatırlattı. Doğan, "Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan o zamanlar vatan haini anarşistler olarak damgalanmak istenmişti. Ne var ki halkın vicdanı bunu reddetti. Onları dünyanın bütün halklarının dostu, kendi kahraman çocukları olarak bağrına bastı" dedi. Onların unutulmadığını, aksine her geçen gün değerlerinin daha derinden anlaşıldığını belirtti.

Doğan, şairin sözleriyle Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını "Bir yangın ormanından püskürmüş genç fidanlardı" şeklinde tanımladı. O dönemde dünyanın ve Türkiye'nin devrimci ayaklanmalarla dolu olduğunu, işçilerin, köylülerin, kamu emekçilerinin ve üniversite gençliğinin mevcut iktidara ve kapitalizme karşı ayaklandığını ifade etti.

Emperyalizme Karşı Direnişin Sembolleri

Mahir Doğan, o dönemde Amerikan emperyalizmine karşı Asya, Afrika ve Latin Amerika'da direnişlerin yaşandığını ve Vietnam halkının bu direnişin sembolü olduğunu vurguladı. Türkiye'de de işçi, emekçi ve köylü yığınlarının sömürüye karşı direndiğini, toprakları ve fabrikaları işgal ettiğini belirtti. Doğan, "Denizler kafalarına estiği için silahlı eylemlere başlamamıştır. Büyük bir fırtınanın içinde kendi devrimlerini gerçekleştirme zamanlarının geldiklerine inandıkları için eyleme geçmişlerdir" dedi.

Doğan, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının sadece silahlı, heyecanlı ve cesur gençler olmadığını, aynı zamanda bilgili ve kültürlü halk öncüleri olduklarını söyledi. Onların çağlarının sorunlarını bildiklerini, bu sorunların nasıl ortadan kaldırılacağına dair araştırmalar yaptıklarını ve yazdıklarını ifade etti. "Güneşten ışık yontmak, karanlığa karşı güneş kadar parlak bir aydınlıkla cevap vermek anlamına geliyor" dedi.

İdam Sehpasında Bile Savaşmaya Devam Ettiler

Mahir Doğan, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının bilinçli devrimciler olarak kendi saflarının başta işçi sınıfı olmak üzere bütün ezilen halkların yanında olduğunu tam bir kafa açıklığı ile kavradıklarını belirtti. Onların bu iki temel özelliğinin bugün yol gösterdiğini, içinde bulunduğumuz koşulları tam olarak anlamak ve nasıl mücadele edileceğine dair aydınlık bir bilinçle karar vermek olduğunu ifade etti. "Bu yüzden onlar işçilerin ve halkın saflarını ölümün karşısında bile terk etmediler. O safta sağlam durdular. İdam sehpasının altında da savaşmaya devam ettiler" dedi.

• Deniz Gezmiş'in Son Sözleri: "Yaşasın tam bağımsız Türkiye, yaşasın Marksizmin-Leninizmin yüce ideolojisi, yaşasın Türk ve Kürt halklarının bağımsızlık mücadelesi, yaşasın işçiler, köylüler; kahrolsun emperyalizm!"
• Yusuf Aslan'ın Son Sözleri: "Ben ülkemin bağımsızlığı ve halkımın mutluluğu için şerefimle bir defa ölüyorum. Sizler, bizi asanlar şerefsizliğinizle her gün öleceksiniz. Biz halkımızın hizmetindeyiz, sizler Amerika’nın hizmetindesiniz. Yaşasın devrimciler, kahrolsun faşizm!"
• Hüseyin İnan'ın Son Sözleri: "Ben şahsi hiçbir gözetmeden halkımın mutluluğu ve bağımsızlığı için savaştım. Bu bayrağı bu ana kadar şerefle taşıdım. Bundan sonra bu bayrağı Türkiye halkına emanet ediyorum. Yaşasın işçiler ve köylüler, yaşasın devrimciler, kahrolsun faşizm!"

Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri'nin düzenlediği bu anlamlı anma töreni, Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan'ın mücadelelerinin ve ideallerinin unutulmadığını bir kez daha gösterdi. Onların mirası, Türkiye'nin bağımsızlık ve özgürlük mücadelesinde yaşamaya devam ediyor.