Taybet Ana'nın Cenazesi Neden Sokakta Kaldı? Şok İddialar!
Gündem

Taybet Ana'nın Cenazesi Neden Sokakta Kaldı? Şok İddialar!


05 December 20255 dk okuma1 görüntülenmeSon güncelleme: 05 December 2025

Yeniakit yazarı Ali Karahasanoğlu, dikkat çeken bir köşe yazısıyla gündeme geldi. "Taybet Ana'nın cenazesi niye sokakta kaldı, cevap ver Orkun Özeller!" başlığıyla yayımlanan yazıda, Karahasanoğlu, Orkun Özeller'i sert bir dille eleştirerek, Taybet Ana'nın cenazesinin neden sokakta kaldığı sorusuna cevap vermesini istedi.

Taybet Ana Olayı Nedir?

Taybet Ana, Türkiye'nin güneydoğusunda yaşanan çatışmalı süreçte hayatını kaybeden ve cenazesi günlerce sokakta kalan bir sivil vatandaştı. Bu durum, o dönemde büyük tepkilere yol açmış ve insan hakları savunucuları tarafından sıklıkla dile getirilmişti. Ali Karahasanoğlu'nun yazısı, bu acı olayı yeniden gündeme taşıyarak, sorumluların hesap vermesi gerektiğini vurguluyor.

Karahasanoğlu yazısında, "Taybet Ana'nın cenazesinin sokakta kalmasının sorumlusu kim? Bu sorunun cevabını Orkun Özeller vermelidir," ifadelerini kullandı. Yazar, Özeller'in o dönemdeki tutumunu ve açıklamalarını eleştirerek, yaşananların hesabının sorulması gerektiğini savunuyor.

Ali Karahasanoğlu'nun Eleştirileri

Ali Karahasanoğlu, yazısında sadece Orkun Özeller'i değil, aynı zamanda o dönemdeki yetkilileri ve sorumluları da eleştiriyor. Yazar, devletin vatandaşlarını koruma yükümlülüğünü yerine getirmediğini ve bu durumun kabul edilemez olduğunu belirtiyor. Karahasanoğlu'nun yazısında dikkat çeken bazı noktalar şunlar:

  • Devletin vatandaşlarını koruma sorumluluğu
  • Cenazelerin sokakta kalmasının insanlık onuruna aykırılığı
  • Sorumluların hesap vermesi gerekliliği
  • Olayın aydınlatılması için çağrı

Karahasanoğlu'nun yazısı, Türkiye'nin yakın tarihinde yaşanan acı olayları hatırlatarak, geçmişle yüzleşme ve adaletin sağlanması gerektiği konusundaki tartışmaları yeniden alevlendiriyor. Taybet Ana'nın cenazesinin sokakta kalması gibi olayların bir daha yaşanmaması için gerekli önlemlerin alınması ve sorumluların cezalandırılması gerektiği vurgulanıyor.

Türkiye'de yaşanan bu tür olaylar, sadece yerel değil, uluslararası kamuoyunda da yankı uyandırıyor. İnsan hakları örgütleri ve uluslararası kuruluşlar, Türkiye'deki insan hakları ihlalleri konusunda sık sık raporlar yayınlıyor ve yetkilileri gerekli adımları atmaya çağırıyor. Taybet Ana olayı, bu ihlallerin en acı örneklerinden biri olarak hafızalarda yerini koruyor.

Ali Karahasanoğlu'nun yazısı, Taybet Ana'nın cenazesinin sokakta kalması olayının üzerindeki sis perdesini aralamayı ve sorumluların hesap vermesini sağlamayı amaçlıyor. Bu tür olayların bir daha yaşanmaması için toplumun her kesiminin duyarlı olması ve gerekli adımların atılması gerekiyor. Adalet ve vicdanın sesi, bu tür acıların tekrar yaşanmaması için her zaman yüksek sesle dile getirilmelidir.