Sudan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile diplomatik ilişkilerini kesme kararı alarak bölgede şok etkisi yarattı. Bu ani kararın arkasında, Sudan'ın BAE'yi ülkedeki iç karışıklıklarda rol oynamakla suçlaması yatıyor. Peki, bu beklenmedik gelişme, bölgedeki dengeleri nasıl etkileyecek? İşte tüm detaylar...
Sudan'dan BAE'ye Sert Tepki
Sudan Güvenlik ve Savunma Konseyi, Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan başkanlığında toplandı. Toplantının ardından yapılan açıklamada, BAE'nin Hızlı Destek Kuvvetleri'ne (HDK) destek vererek Sudan'ın egemenliğine ve toprak bütünlüğüne zarar verdiği belirtildi. Savunma Bakanı Yasin İbrahim Yasin, "2 yıldan fazla bir süredir tüm dünya, BAE'nin, yerel vekili terörist isyancı Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) aracılığıyla Sudan'ın egemenliğine, toprak bütünlüğüne ve vatandaşlarının güvenliğine karşı işlediği saldırıları takip ediyor." dedi.
Yasin, BAE'nin HDK'ya gelişmiş stratejik silahlar sağladığını ve bu durumun milyonlarca sivilin canını ve malını riske attığını vurguladı. Ayrıca, BAE'nin Sudan'daki hayati öneme sahip tesisleri hedef aldığını, bunun bölgesel ve uluslararası güvenliği, özellikle Kızıldeniz'in güvenliğini tehdit ettiğini ifade etti.
Diplomatik İlişkiler Neden Kesildi?
Sudan'ın BAE ile diplomatik ilişkilerini kesme kararının temelinde, BAE'nin HDK'ya verdiği destek yatıyor. Sudan hükümeti, BAE'nin bu desteğiyle ülkedeki iç savaşın uzamasına ve daha fazla insanın zarar görmesine neden olduğunu savunuyor. Bu durum, iki ülke arasındaki ilişkilerin kopma noktasına gelmesine yol açtı.
Yasin, devam eden saldırının ardından Güvenlik ve Savunma Konseyinin, "Birleşik Arap Emirlikleri'ni 'saldırgan ülke' olarak ilan etmek, BAE ile diplomatik ilişkileri kesmek ve Sudan'ın Büyükelçiliği ile Başkonsolosluğu'nu geri çekmek." kararlarını aldığını bildirdi.
Sudan'ın Bundan Sonraki Adımları Ne Olacak?
Sudan, BAE ile diplomatik ilişkileri kesme kararının ardından uluslararası arenada destek arayışına girebilir. Ayrıca, ülkenin egemenliğini ve toprak bütünlüğünü korumak için askeri operasyonlarını yoğunlaştırması bekleniyor. Sudan hükümeti, Birleşmiş Milletler Sözleşmesi'nin 51. maddesine dayanarak, saldırılara her türlü yolla karşılık verme hakkını saklı tuttuğunu açıkladı.
Yasin, devletlere kendilerini savunma hakkı tanıyan Birleşmiş Milletler Sözleşmesi'nin 51. maddesinin metni ve ruhuna uygun olarak Sudan'ın, ülkenin egemenliğini ve toprak bütünlüğünü korumak, sivillerin korunmasını ve insani yardımın sürekli olarak ulaştırılmasını sağlamak için saldırganlığa her türlü yolla karşılık verme hakkını saklı tuttuğunu kaydetti.
Sudan'ın BAE ile diplomatik ilişkilerini kesme kararı, bölgedeki siyasi ve askeri dengeleri derinden etkileyebilir. Bu kararın ardından, Sudan'ın iç savaşında yeni bir döneme girilmesi ve bölgesel aktörlerin daha fazla dahil olması bekleniyor. Bu durum, bölgedeki istikrarı daha da tehlikeye atabilir.