Ünlü gazeteci Nuray Babacan'ın kulis bilgisi bomba etkisi yarattı! İddiaya göre Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kamu işçilerine yapılan zam oranına oldukça sert tepki gösterdi. Peki, bu tepkinin ardında yatan sebepler neler? İşte detaylar...

Şimşek ve Yılmaz'dan Sert Tepki

Kamu işçilerinin toplu sözleşme sürecinde Türk İş Başkanı Atalay'ın doğrudan Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşerek süreci çözmeye çalışması dikkat çekti. Erdoğan'ın ikinci altı ay için enflasyon farkının eklenmesini kabul etmesiyle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, teklifi "yüzde 24 + yüzde 16,67" olarak açıkladı. Ancak gazeteci Nuray Babacan'ın aktardığına göre, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, bu zam oranlarını televizyondan öğrendiklerinde adeta "deliye döndü".

Ekonomi yönetiminin onayı alınmadan açıklanan bu teklif, kısa süre içinde geri çekildi. Bu durum, toplu sözleşme tarihinde bir ilk olarak kayıtlara geçti ve hem işçi sendikaları ile hükümet arasında gerginlik yarattı hem de yönetim kademesinde ciddi bir koordinasyon sorunu olduğu izlenimini doğurdu.

Krizin Ardından Arabuluculuk Girişimleri

Krizin büyümesi üzerine eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik arabulucu olarak devreye girdi. Ankara’ya gelen Çelik, Kazakistan heyeti onuruna verilen yemekte Cumhurbaşkanı Erdoğan’la görüştü. İddiaya göre Erdoğan bu görüşmede "Herkes ayrı şey anlatıyor, ne olacaksa olsun" şeklinde tepki gösterdi. Faruk Çelik daha sonra Mehmet Şimşek ile yaklaşık yarım gün süren bir görüşme yaptı ve ardından sendikalarla gece yarısına kadar süren müzakereler yürüttü. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile birlikte süreci yöneten Çelik, taraflar arasında mutabakat sağladı.

Nuray Babacan'ın aktardığına göre, Brezilya’daki G-20 toplantısında bulunan Bakan Işıkhan, krizi şu sözlerle değerlendirdi: "Eskiden herkes inisiyatif kullanır, Cumhurbaşkanını son noktada devreye sokardı. Şimdi işin başında Cumhurbaşkanına götürüyorlar. Her konu Cumhurbaşkanı’na taşınırsa bu sistem yürümez."

Sistem Nasıl Yürüyecek?

Bu olay, kamuoyunda ekonomi yönetiminin koordinasyonu ve karar alma süreçleri hakkında ciddi soru işaretleri yarattı. Bakan Işıkhan'ın sözleri, sistemin işleyişinde yaşanan sorunları açıkça ortaya koyuyor. Peki, bundan sonra süreç nasıl işleyecek? Ekonomi yönetimi ile Cumhurbaşkanlığı arasındaki koordinasyon nasıl sağlanacak? Bu soruların cevapları, önümüzdeki dönemde Türkiye ekonomisinin performansı açısından kritik önem taşıyor.