Sleepy firması, boykot çağrısında bulunan bir işçiyi tazminatsız olarak işten çıkararak büyük bir tepki topladı. Bu olay, şirketin geçmişteki uygulamalarını ve özellikle iktidarla olan ilişkilerini yeniden gündeme getirdi. İşten çıkarılan işçi Cüneyt Bektaş Tişkaya ve BİRTEK-SEN Başkanı Mehmet Türkmen, Eruslu fabrikalarında yaşanan usulsüzlükleri tüm detaylarıyla kamuoyuna açıkladı.
Sleepy'de Neler Oluyor? İşçi Çıkarma ve Boykot Çağrısı
Sleepy'de yaşanan bu son olay, aslında buzdağının sadece görünen yüzü. İşçiler uzun süredir çalışma koşullarından, ücret adaletsizliğinden ve sendikal hakların engellenmesinden şikayetçiydi. Cüneyt Bektaş Tişkaya'nın işten çıkarılması, bu şikayetlerin bir sonucu olarak patlak veren boykot çağrısının ardından geldi. Sendika yetkilileri, işten çıkarmanın tamamen keyfi ve sendikal faaliyetleri engellemeye yönelik olduğunu savunuyor.
Mehmet Türkmen, yaptığı açıklamada, "Bu sadece bir işçi çıkarma olayı değil, aynı zamanda işçilerin haklarını savunma mücadelesine karşı yapılan bir saldırıdır. Sleepy yönetimi, işçilerin sendikalaşmasını engellemek için her türlü yolu deniyor. Biz buna izin vermeyeceğiz." dedi.
Eruslu Fabrikalarındaki Usulsüzlük İddiaları
BİRTEK-SEN Başkanı Mehmet Türkmen, Eruslu fabrikalarında yaşanan usulsüzlükleri de detaylı bir şekilde anlattı. İşte o iddialardan bazıları:
- Düşük Ücretler: İşçilere asgari ücretin altında ödeme yapılıyor.
- Uzun Çalışma Saatleri: İşçiler günde 12 saatten fazla çalıştırılıyor ve fazla mesai ücretleri ödenmiyor.
- Sendikal Baskı: Sendikaya üye olan işçiler baskı görüyor ve işten çıkarılma tehdidiyle karşı karşıya kalıyor.
- Sağlık ve Güvenlik Önlemleri: Fabrikada yeterli sağlık ve güvenlik önlemleri alınmıyor.
Türkmen, bu usulsüzlüklerin belgelerini yetkililere sunduklarını ve konuyla ilgili soruşturma başlatılmasını talep ettiklerini belirtti. Ayrıca, uluslararası kamuoyunu da bu konuda bilgilendireceklerini ve Sleepy ürünlerine karşı boykot çağrısı yapacaklarını söyledi.
Sleepy'nin İmajı Sarsılıyor
Bu gelişmelerin ardından Sleepy'nin marka imajı ciddi şekilde zarar görmeye başladı. Sosyal medyada #SleepyBoykot etiketiyle kampanyalar başlatılırken, birçok tüketici Sleepy ürünlerini boykot etme kararı aldı. Şirketin bu krizi nasıl yöneteceği ve işçilerle nasıl bir uzlaşma sağlayacağı merakla bekleniyor.
Sleepy'nin bu olaylar karşısında nasıl bir tutum sergileyeceği ve işçilerin haklarını ne ölçüde koruyacağı, önümüzdeki günlerde netlik kazanacak. Ancak yaşanan bu gelişmeler, işçi hakları ve sendikal özgürlükler konusunda daha fazla farkındalık yaratılmasına ve şirketlerin sosyal sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiğine dair önemli bir mesaj veriyor.