Sezai Temelli'den Anayasa Çıkışı: Hukuki Güvence Şart!
Gündem

Sezai Temelli'den Anayasa Çıkışı: Hukuki Güvence Şart!


29 May 20255 dk okuma9 görüntülenmeSon güncelleme: 03 June 2025

DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli, anayasa tartışmaları ve İnfaz Yasası'ndaki düzenlemelerle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Temelli, hukuki güvence olmadan anayasa tartışmalarının eksik kalacağını belirtirken, İnfaz Yasası'ndaki gecikmelerin toplumsal güveni zedelediğini vurguladı. İşte Temelli'nin açıklamalarından öne çıkanlar...

Anayasa Tartışmaları: Hukuki Zemin Şart

Sezai Temelli, anayasa tartışmalarına dair önemli değerlendirmelerde bulundu. 2020 yılında bu konuda bir strateji geliştirdiklerini belirten Temelli, sürece odaklandıklarını ve "Anayasa nasıl yapılmalı?" sorusunu merkeze aldıklarını ifade etti. Temelli, askeri darbelerle yapılan anayasaların yerine, halkın beklentilerini karşılayacak sivil bir anayasa yapılması gerektiğini savundu. Ancak, bu sürecin nasıl yürütüleceği, kimin yapacağı ve hangi yöntemlerin izleneceği konularında mutabakat sağlanmasının önemine dikkat çekti.

Temelli, Terörle Mücadele Kanunu gibi darbe döneminden kalma yasaların değiştirilmeden anayasa yapma çağrısının samimi olmadığını vurguladı. Hukuki ve siyasal zemin oluşturulmadan anayasa tartışmasına girmenin sağlıklı bir gelişim ortaya çıkarmayacağını belirten Temelli, bu durumun Barış Süreci'nin de ihtiyaç duyduğu güven veren hukuki düzenlemelerden yoksun kalmasına neden olacağını söyledi. Temelli, bu zemin sağlanmadan yapılacak her anayasa tartışmasının eksik kalacağını sözlerine ekledi.

Temelli, hem partisi hem de Abdullah Öcalan'ın özellikle 1921 Anayasası'nı işaret etmesinin nedenini de açıkladı. 1921 Anayasası'nın çoğulcu bir yapıya sahip olduğunu ve bu özelliğin yasalara ve anayasaya yansıtılması gerektiğini belirtti. Temelli, toplumsal mutabakatın, sağlıklı bir toplum yapısının ve barışın ancak buna uygun bir anayasa ile sağlanabileceğini ifade etti. 1921 Anayasası'nın bu yönüyle önemli bir örnek olduğunu vurgulayan Temelli, o dönemin Meclisi'nin ve kongrelerinin çoğulcu karakteriyle öne çıktığını hatırlattı. Temelli, tarihe bakıldığında, bugünkü siyasi krizlerin çoğunun bu çoğulcu çizgiden sapılmış olmasından kaynaklandığını söyledi.

İnfaz Yasası'ndaki Gecikme: Toplumsal Güven Sarsılıyor

Sezai Temelli, İnfaz Yasası'ndaki düzenlemelerin ertelenmesinin, yürüttükleri barış ve demokratikleşme sürecini nasıl etkileyeceği sorusuna da yanıt verdi. Barış ve demokratik toplum sürecinin çok boyutlu bir mücadele alanı olduğunu belirten Temelli, İnfaz Yasası gibi düzenlemelerin sürece olumlu katkı sunabileceğini, toplumsal anlamda güveni artırabileceğini ve siyasal sürecin önünü açabileceğini ifade etti. Ancak, Temelli, oluşan belirsizliğin toplumsal barış konusunda ciddi bir güvensizlik yarattığını ve söz konusu gecikmelerin telafisi için güçlü adımlar atılması gerektiğini vurguladı.

Temelli, Yargı Paketi ile ilgili vaatlerin çoğunun barış ve demokratik toplum süreciyle doğrudan ilişkili olmadığını, adli suçluları ilgilendiren düzenlemelerin ağırlıkta olduğunu söyledi. Temelli, toplumun farklı kesimlerinin güven duymasını sağlamanın siyasetin temel sorumluluğu olduğunu ve özellikle kritik dönemlerde bu sorumluluğun daha da büyüdüğünü belirtti. Görüşmelerde de bunu açıkça ifade ettiklerini belirten Temelli, atılacak güçlü bir adımın, sürecin diğer aşamalarına da pozitif katkı sağlayacağını söyledi.

Sonuç olarak, Sezai Temelli'nin açıklamaları, Türkiye'nin içinde bulunduğu siyasi atmosferde önemli bir yer tutuyor. Anayasa tartışmalarının sağlıklı bir zeminde yürütülmesi ve İnfaz Yasası'ndaki gecikmelerin giderilmesi, toplumsal güvenin yeniden tesis edilmesi açısından kritik öneme sahip. Temelli'nin vurguladığı gibi, hukuki güvencenin sağlanması ve çoğulcu bir anlayışla hareket edilmesi, Türkiye'nin geleceği için hayati bir gereklilik.