Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, ABD'nin Venezuela açıklarına savaş gemisi ve denizaltı göndermesine sert tepki göstererek, ülkesinin son 100 yılda kıtada görülen en büyük tehditle karşı karşıya olduğunu belirtti. Maduro, ABD'nin bu hamlesini "mantıksız, haksız, ahlaksız ve kanlı bir tehdit" olarak nitelendirdi. Bu gerilim, ABD ile Venezuela arasındaki ilişkilerin giderek tırmandığı bir döneme işaret ediyor.

ABD'nin Askeri Yığınağına Sert Tepki

Maduro, başkent Karakas'taki Miraflores Sarayı'nda yaptığı açıklamada, ABD'nin Venezuela'ya doğru 8 askeri gemi, 1200 füze ve bir denizaltı yönlendirdiğini söyledi. Bu durumun ülkesi için büyük bir tehdit oluşturduğunu vurgulayan Maduro, Venezuela'nın saldırıya uğraması durumunda silahlı mücadele başlatacaklarını ve "silahlı bir cumhuriyet" ilan edeceklerini ifade etti. Maduro, Bolivarcı devrimin her zamankinden daha sağlam ve güçlü olduğunu da sözlerine ekledi.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio'yu hedef alan Maduro, Rubio'nun Güney Amerika ve Karayipler'de kan dökmek istediğini iddia etti. ABD'nin Venezuela'ya yönelik "maksimum baskı" uyguladığını belirten Maduro, ülkesinin savunması için maksimum hazırlık ilan ettiklerini duyurdu.

Venezuela'dan Şantaja Boyun Eğmeme Vurgusu

Maduro, Venezuela'nın hiçbir şekilde şantaja veya tehdide boyun eğmeyeceğini vurgulayarak, ülkenin her koşulda işleyişini garanti altına alacaklarını söyledi. Venezuela'nın saldırıya uğraması durumunda, ulusal topraklarını, tarihini ve halkını savunmak için derhal silahlı mücadele dönemine geçileceğini belirtti.

Maduro, ABD'nin Karayiplere savaş gemileri göndermesinin diyalog kanallarına zarar verdiğini de ifade etti. "Savaş gemileriyle yapılan diplomasi, Başkan Donald Trump'a dayatılan tutarsız ve yanlış bir diplomasi" şeklinde konuştu.

ABD ile Venezuela Arasındaki Gerilim Tırmanıyor

ABD Başkanı Donald Trump, daha önce Latin Amerika kökenli uyuşturucu kartelleriyle mücadele iddiasıyla ordunun daha fazla ve etkin kullanılması talimatını vermişti. ABD hükümeti ayrıca, Nicolas Maduro'nun tutuklanması veya mahkum edilmesine ilişkin bilgi sağlanması karşılığında ödülü 50 milyon dolara yükseltmişti. Maduro'nun on yılı aşkın süredir ABD'ye uyuşturucu kaçakçılığından sorumlu "Cartel de los Soles"in liderliğini yaptığı öne sürülüyor.

Trump'ın talimatıyla Karayipler bölgesine gönderilen deniz grubunun bölgeye doğru yola çıktığı bildirilirken, Maduro bu duruma sert tepki gösterdi. 18 Ağustos'ta yaptığı açıklamada, "Denizlerimizi, gökyüzümüzü ve topraklarımızı biz savunuruz, biz özgürleştiririz, biz gözlemleyip devriye gezeriz. Hiçbir imparatorluk, Venezuela'nın kutsal topraklarına dokunamaz ve Güney Amerika'nın kutsal topraklarına dokunmamalıdır." ifadelerini kullanmıştı.

Venezuela ve ABD arasındaki gerilim giderek tırmanırken, Maduro'nun sert açıklamaları ve askeri hazırlık vurgusu, bölgedeki tansiyonun daha da yükselmesine neden olabilir. Venezuela'nın kararlı duruşu ve ABD'nin askeri varlığı, bölgede olası bir çatışma riskini de beraberinde getiriyor. Bu durum, uluslararası toplumun yakından takip ettiği ve endişeyle izlediği bir gelişme olarak öne çıkıyor. Tarafların diyalog yolunu tercih etmesi ve gerginliği azaltacak adımlar atması, bölgedeki istikrarın sağlanması açısından büyük önem taşıyor.