TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, PKK'nın fesih ve silah bırakma kararını "tarihi bir fırsat" olarak değerlendirdi. Kurtulmuş, terörsüz bir Türkiye'nin inşasında siyaset, yargı ve toplumun tüm kesimlerine ortak sorumluluk düştüğünü vurgulayarak önemli açıklamalarda bulundu.
Yeni Bir Eşik: Silahlar Susacak mı?
Kurtulmuş, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, milletin terörden tamamen kurtulmak ve demokratik siyasetin zeminini güçlendirmek üzere yeni bir eşiğe geldiğini belirtti. Silahlı dönemin sona erdiğinin ifade edilmesinin memnuniyet verici olduğunu kaydetti. Atılacak adımların hızlıca ve hiçbir tereddüde mahal bırakmadan tamamlanmasının, toplumsal barışa giden yolun önünü açabilecek bir fırsat olduğunu vurguladı.
Kurtulmuş, konuyla ilgili şu ifadeleri kullandı:
"Terörün ve şiddetin meşruiyeti yoktur. Bu topraklarda barışı, adaleti ve özgür düşünceyi istisnasız şekilde egemen kılmak, milletimize olan borcumuzdur. Silahın gölgesinde çözüm arayışı dün olduğu gibi bugün de hükümsüzdür. Halkın her kesiminin kendini emin ve onurlu hissettiği bir ortam için siyaset kurumu, yargı, yasama ve yürütme erkleriyle birlikte sorumlulukla hareket etmek zorundadır."
"Terörsüz Türkiye'nin Kazananı Tüm Milletimiz Olacaktır"
TBMM Başkanı Kurtulmuş, sürecin sadece Türkiye'nin değil, tüm bölgenin huzuru ve istikrarı için de tarihi bir imkan olduğunu vurgulayarak, şu önemli ifadelerde bulundu:
"Terörsüz Türkiye, halkımızın katılımıyla, Meclisimizin iradesinde ve hepimizin ortak sorumluluğunda yeşerecektir. Terörsüz Türkiye'nin kazananı tüm milletimiz olacaktır. Şiddetsiz bir gelecek ve çoğulcu bir demokrasi adına açılan bu kapı, milletimizin umutlarını büyütmeli; siyaset kurumu, bu umudu karşılıksız bırakmamalıdır. Yeni dönemin ülkemizde kalıcı barışa, demokratikleşmeye ve huzur ortamına katkı sunmasını temenni ediyorum. Birlik ve kardeşlik ruhu ile daha güçlü yarınlara yürümek dileğiyle milletimize hayırlı olsun."
Türkiye'nin terörle mücadelesi uzun yıllardır devam ediyor. Bu süreçte birçok can kaybı yaşandı ve ülke ekonomisi de olumsuz etkilendi. PKK'nın fesih kararı, bu uzun ve yıpratıcı sürecin sona ermesi için önemli bir adım olabilir. Ancak, bu kararın kalıcı bir barışa dönüşmesi için tüm kesimlerin sorumluluk alması ve sürece katkıda bulunması gerekiyor.
Peki, bu tarihi fırsat nasıl değerlendirilmeli?
- Siyasi partiler, uzlaşmacı bir tavır sergileyerek çözüm odaklı politikalar üretmeli.
- Sivil toplum kuruluşları, barış sürecine aktif olarak dahil olmalı ve toplumsal diyaloğu teşvik etmeli.
- Medya, yapıcı bir dil kullanarak kamuoyunu doğru bilgilendirmeli ve provokatif yayınlardan kaçınmalı.
- Vatandaşlar, hoşgörü ve anlayışla birbirlerine yaklaşmalı ve farklılıkları zenginlik olarak görmeli.
Türkiye'nin geleceği için bu tarihi fırsatın en iyi şekilde değerlendirilmesi gerekiyor. Terörsüz, şiddetsiz ve demokratik bir Türkiye, hepimizin ortak özlemi olmalı.