Kent Uzlaşısı Davası: Tahliye Reddi Kararı Protesto Edildi!
Halkların Demokratik Kongresi (HDK) ve Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti),"Kent Uzlaşısı" soruşturması kapsamında tutuklu bulunan 10 belediye meclis üyesinin tahliye taleplerinin reddedilmesini İstanbul Adliyesi önünde yaptıkları basın açıklamasıyla kınadı. Açıklamaya Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) Eş Genel Başkanı Feray Mertoğlu, HDK Eş Sözcüsü Ali Kenanoğlu ve çok sayıda kişi katıldı. Eylemciler, "Gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek", "Faşizme karşı omuz omuza", "Baskılar bizi yıldıramaz" sloganları attı.
Hukukçulardan Tahliye Reddine Tepki
Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi Avukat Veysi Eski, basın açıklamasında yaptığı konuşmada, "Kent Uzlaşısı"nın demokratik bir hak olduğunu ve müvekkillerinin bu şekilde seçildiğini vurguladı. Eski, mahkemenin duruşma gününü 4 ay sonrasına vermesinin Anayasa Mahkemesi (AYM) kararlarına aykırı olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Oysa tutuklu dosyalarda Anayasa Mahkemesi (AYM) kararları var 4 aylık bir süre asla verilmemeli. Müvekkillerimiz suçsuz şekilde siyasi kararla hürriyetleri taciz edilerek, tekrar cezaevine gönderildi. Biz buna karşı hukuki mücadelemizi vermeye devam edeceğiz.”
HDK Eş Sözcüsü Kenanoğlu'ndan Sert Eleştiriler
HDK Eş Sözcüsü Ali Kenanoğlu, dosyanın siyasi saiklerle yürütüldüğünü savunarak, "HDK bahane edilerek, kendilerine muhalif gördükleri kişileri Türkiye’nin solcuları, Kürtleri, Alevileri’nin yönetmesini engellemek, sadece kendi anlayışlarına tek tip yöneticilerin yönetebildiği bir formül düşünüyorlar" dedi. Kenanoğlu, savcının Kent Uzlaşısı'nı "Kürtlerin batı yakasında yönetime ortak olması" şeklinde suçlamasının kabul edilemez olduğunu ifade etti.
Kenanoğlu, "Tek tipçi anlayışa göre, ‘bu ülkenin makbul vatandaşı var. Makbul vatandaşı Türk ve devlet sunnisi olan vatandaştır’ diyor. ‘Diğerleri ancak yönetilebilir.’ Bunlarla karşı karşıyayız. Biz HDK olarak bu anlayışın kalkması için mücadele edeceğiz" şeklinde konuştu.
Kenanoğlu sözlerini şöyle tamamladı:
Bundan sonra mücadelemizi sürdüreceğiz. Kentimizi de ülkemizi de biz yöneteceğiz. Mutlaka arkadaşlarımızı özgürleştireceğiz. Ülkenin demokratikleşmesi için biz mücadele edeceğiz. Kazanan biz olacağız.
Kent Uzlaşısı davasında yaşanan bu gelişmeler, Türkiye'deki siyasi atmosferin ve yargı süreçlerinin ne kadar hassas olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Tahliye taleplerinin reddedilmesi ve davanın seyrine ilişkin tartışmaların sürmesi bekleniyor.
