İsrail ordusu, Suriye'de gerçekleştirdiği bir operasyonla eski askeri mevzileri imha ettiğini duyurdu. Bu hamle, bölgedeki gerginliği tırmandırırken, operasyonun detayları merak konusu oldu. İsrail ordusunun açıklamasına göre, imha edilen mevziler, Golan Tepeleri'ndeki İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) karakolları için doğrudan tehdit oluşturuyordu. Peki, bu operasyonun arka planında neler var ve bölgedeki dengeler nasıl etkilenecek?

Operasyonun Detayları ve Gerekçesi

İsrail ordusunun resmi sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, Suriye'de "hedefe yönelik operasyonel faaliyetlerin devam ettiği" belirtildi. Açıklamada, Dağ Tugayı'na (810’uncu Yedek Tugay) bağlı askerlerin, elit Yahalom birliğiyle birlikte Suriye rejiminin eski askeri mevzilerinden birkaçını imha ettiği ifade edildi. Bu mevzilerin, Hermon bölgesindeki IDF karakolları için doğrudan tehdit oluşturduğu vurgulandı. İsrail ordusu, bu operasyonla vatandaşlarının ve özellikle Golan Tepeleri sakinlerinin güvenliğini sağlamayı amaçladığını belirtti.

Operasyonun gerekçesi olarak gösterilen tehdit unsurları, Suriye'deki iç savaşın ardından bölgedeki kontrolsüzlüğün artmasıyla ilişkilendiriliyor. İsrail, sınır güvenliğini sağlamak ve olası saldırıları engellemek amacıyla bu tür operasyonları düzenli olarak gerçekleştirdiğini savunuyor.

Golan Tepeleri ve Hermon Dağı'nın Önemi

Golan Tepeleri, 1967'den beri İsrail işgali altında bulunuyor. Bu stratejik bölge, Suriye'ye hakim bir konumda olması nedeniyle büyük önem taşıyor. İsrail, Golan Tepeleri'ni güvenlik gerekçesiyle ilhak ettiğini savunurken, uluslararası toplumun büyük bir kısmı bu ilhakı tanımıyor.

Hermon Dağı ise, Golan Tepeleri'nin kuzeyinde yer alıyor ve bölgedeki en yüksek nokta olma özelliğini taşıyor. Dağ, hem askeri hem de stratejik açıdan büyük bir öneme sahip. İsrail, Hermon Dağı'nda askeri noktalar oluşturarak bölgedeki kontrolünü artırmayı hedefliyor.

Bölgedeki Olası Etkileri ve Sonuç

İsrail'in Suriye'deki askeri operasyonu, bölgedeki gerginliği artırma potansiyeline sahip. Suriye hükümeti ve müttefikleri, bu tür operasyonları egemenlik haklarının ihlali olarak görüyor ve misilleme tehdidinde bulunabiliyor. Bu durum, bölgede daha büyük bir çatışma riskini beraberinde getirebilir.

Öte yandan, İsrail'in bu tür operasyonlarla kendi güvenliğini sağlama çabası, bölgedeki istikrarsızlığın bir sonucu olarak değerlendirilebilir. Suriye'deki iç savaşın sona ermemesi ve bölgedeki farklı aktörlerin çıkarlarının çatışması, bu tür gerginliklerin yaşanmasına zemin hazırlıyor. Sonuç olarak, İsrail'in Suriye'deki askeri operasyonu, bölgedeki kırılgan dengeyi daha da karmaşık hale getirirken, uzun vadeli etkileri yakından takip edilmesi gereken bir gelişme olarak öne çıkıyor.