İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, 23 Mart'ta tutuklanmasının ardından yargı mensuplarına yönelik kritik bir çağrıda bulundu. İBB'ye yönelik devam eden gözaltılar ve İBB iştiraki İstanbul İmar İnşaat AŞ'nin eski genel müdürü Onur Soytürk hakkındaki iddialar üzerine İmamoğlu, Türk yargısının içinde bulunduğu durumdan çıkış yolunun hakim ve savcıların adil kararlarından geçtiğini vurguladı.

İmamoğlu'ndan Yargıya Sesleniş

Ekrem İmamoğlu, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda, "Yüce Türk yargısının bir avuç muhteris tarafından içine düşürüldüğü tarihinin en kötü günlerinden çıkmasını sağlayacak ilk hamle; on binlerce namuslu, onurlu, haysiyetli hakim, savcı ve yüksek yargı mensubunun alacağı adil kararlardır." ifadelerini kullandı. İmamoğlu, bu hukuksuz sürecin son bulmasının ve halkın refaha erebilmesinin tek yolunun yargının adil tutumu olduğunu belirtti.

"19 Mart Darbesi" Vurgusu

İmamoğlu, Türkiye'nin içinde bulunduğu durumu "19 Mart darbesi" olarak nitelendirerek, bu süreçten çıkışın yargının elinde olduğunu savundu. Ekonomik sıkıntılar, umutsuzluk ve geleceğe dair endişelerin giderilmesinin ancak adaletle mümkün olacağını vurguladı. İmamoğlu, yargı mensuplarının göstereceği onurlu tavrın millet tarafından sonsuza dek hatırlanacağını ifade etti.

Adaletin Önemi

İmamoğlu, "Devletin dini adalettir." sözünü hatırlatarak, adaletin bir arada yaşamayı ve güvenli bir geleceği mümkün kıldığını belirtti. Ülkenin bereketini, huzurunu ve güven duygusunu yeniden tesis etmenin yolunun, 86 milyon vatandaşın azim ve kararlılığından geçtiğini vurguladı. İmamoğlu, vatandaşlara umutlarını diri tutmaları ve kararlılıklarından vazgeçmemeleri çağrısında bulundu.

CHP'den Tepkiler

CHP lideri Özgür Özel, İmamoğlu ve kurmaylarının delilsiz, sadece "gizli tanık" ifadeleriyle tutuklandığını belirterek duruma tepki göstermişti. Bu durum, yargı sürecinin şeffaflığı ve adilliği konusunda kamuoyunda tartışmalara yol açmıştı.

Ekrem İmamoğlu'nun bu çağrısı, Türkiye'de yargı bağımsızlığı ve adalet arayışının önemli bir göstergesi olarak değerlendirilebilir. Yargı mensuplarının bu çağrıya nasıl yanıt vereceği ve sürecin nasıl ilerleyeceği merakla bekleniyor. İmamoğlu'nun tutukluluğu ve İBB'ye yönelik soruşturmalar, Türkiye'deki siyasi atmosferi derinden etkilemeye devam ediyor.