İstanbul'da sular durulmuyor! Ekrem İmamoğlu'nun görevden uzaklaştırılması iddiaları ve beraberinde gelen protestolar, boykot çağrıları gündemi sarsmaya devam ediyor. Peki, bu krizin fitili nasıl ateşlendi? 18 Mart'tan bugüne kadar neler yaşandı? İşte tüm detaylar...

Krizin Başlangıcı: 18 Mart

Her şey 18 Mart tarihinde başladı. O gün yaşanan gelişmeler, kısa sürede büyük bir krize dönüştü ve yankıları hala devam ediyor. Sosyal medyada başlayan tartışmalar, kısa sürede sokaklara taştı. İmamoğlu destekçileri, kararı protesto etmek için çeşitli eylemler düzenlemeye başladı.

Peki, o gün tam olarak ne oldu? İddialara göre, İmamoğlu hakkında bir soruşturma başlatılmış ve bu soruşturma sonucunda görevden uzaklaştırma kararı alınmıştı. Ancak, bu kararın gerekçesi ve yasal dayanağı hakkında net bir açıklama yapılmaması, tartışmaları daha da alevlendirdi.

Protestolar ve Boykot Çağrıları

Görevden uzaklaştırma kararının ardından, İmamoğlu destekçileri sokağa döküldü. İstanbul'un çeşitli yerlerinde protesto gösterileri düzenlendi. Göstericiler, kararın hukuksuz olduğunu ve İmamoğlu'nun derhal görevine iade edilmesi gerektiğini savundu.

Ayrıca, sosyal medyada da boykot çağrıları yapıldı. İmamoğlu'na destek verenler, kararı protesto etmek için çeşitli ürünleri ve markaları boykot etmeye başladı. Boykot çağrıları, kısa sürede geniş bir kitleye yayıldı ve birçok kişi bu çağrıya destek verdi.

Protestolar ve boykot çağrıları, sadece İstanbul'la sınırlı kalmadı. Türkiye'nin farklı şehirlerinde de İmamoğlu'na destek gösterileri düzenlendi. Hatta, bazı uluslararası kuruluşlar da karara tepki gösterdi ve Türkiye'ye çağrıda bulundu.

Bundan Sonra Ne Olacak?

İmamoğlu krizi, şimdilik çözülmüş değil. Görevden uzaklaştırma kararının ne zaman kaldırılacağı ve İmamoğlu'nun ne zaman görevine döneceği belirsizliğini koruyor. Ancak, protestolar ve boykot çağrıları devam ederken, krizin kısa sürede çözülmesi beklenmiyor.

Bu süreçte, siyasi arenada da önemli gelişmeler yaşanabilir. Muhalefet partileri, karara karşı ortak bir tavır sergileyebilir ve İmamoğlu'na destek verebilir. İktidar partisi ise, kararın arkasında durmaya devam edebilir ve İmamoğlu'nun görevden uzaklaştırılmasının yasal bir zorunluluk olduğunu savunabilir.

Sonuç olarak, İmamoğlu krizi, Türkiye'nin siyasi gündemini uzun süre meşgul etmeye devam edecek gibi görünüyor. Krizin nasıl sonuçlanacağı ve Türkiye'nin siyasi geleceğini nasıl etkileyeceği ise merak konusu.