İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) yönelik yolsuzluk soruşturması kapsamında gerçekleştirilen ikinci dalga operasyon, ülke gündemine bomba gibi düştü. 26 Nisan 2025 tarihinde başlatılan operasyonda gözaltına alınan 52 kişiden 18'i tutuklandı. Tutuklananlar arasında İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun eşi Dr. Dilek İmamoğlu'nun ağabeyi Cevat Kaya'nın da bulunması, soruşturmanın boyutunu gözler önüne serdi.
Operasyonun Detayları ve Gözaltılar
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma, İBB'deki bazı usulsüzlük iddialarını hedef alıyor. Gözaltına alınan 52 kişiden 48'i, emniyetteki işlemlerin ardından adliyeye sevk edildi. Savcılık, bu kişilerden 30'u hakkında tutuklama talebinde bulundu. Nöbetçi sulh ceza hakimliği ise 18 kişinin tutuklanmasına, 4 kişinin ev hapsine alınmasına ve 26 kişinin adli kontrol şartıyla serbest bırakılmasına karar verdi.
Tutuklanan isimler arasında Cevat Kaya'nın yanı sıra Bakırköy Belediye Başkan Yardımcısı Ali Rıza Akyüz, İBB Boğaziçi İmar Müdürü Elçin Karaoğlu, Kültür AŞ yöneticileri ve bazı iş insanları da yer alıyor. Ev hapsine alınanlar arasında ise İSKİ Genel Müdürü Şafak Başa, İBB Başkan Danışmanı Murat Ongun'un eşi Gözdem Ongun, İSKİ Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanı Adem Şanlısoy ve iş insanı Rasim Kaya bulunuyor. Adli kontrol şartıyla serbest bırakılan 26 kişi hakkında ise yurt dışına çıkış yasağı ve imza yükümlülüğü gibi tedbirler uygulanacak. Bu kişiler arasında eski İBB yöneticileri, CHP eski milletvekili Turan Aydoğan ve İmamoğlu'nun özel kalemi Kadriye Kasapoğlu gibi isimler de bulunuyor.
Savcılığın hâkimliğe gönderdiği sevk yazısında, "Ekrem İmamoğlu liderliğinde çıkar amaçlı suç örgütü kurulduğu" iddiası yer alması dikkat çekti. Soruşturma; "suç örgütü kurmak ve yönetmek", "rüşvet", "ihaleye fesat karıştırmak", "nitelikli dolandırıcılık" ve "kişisel verilerin hukuka aykırı şekilde elde edilmesi" gibi ciddi suçlamaları kapsıyor.
İddialar ve Soruşturmanın Kapsamı
Soruşturmanın temelinde, İBB'ye bağlı bazı şirketlerdeki usulsüzlük iddiaları yer alıyor. İddialara göre, bazı ihalelerde yolsuzluk yapıldığı, rüşvet alındığı ve kişisel verilerin hukuka aykırı şekilde elde edildiği öne sürülüyor. Savcılık, bu iddiaları titizlikle araştırırken, gözaltına alınan kişilerin ifadeleri ve elde edilen deliller doğrultusunda soruşturmayı derinleştiriyor.
Soruşturma kapsamında, İBB'ye bağlı İETT, İSKİ ve İSPARK gibi kuruluşlardaki bazı projeler de inceleniyor. Özellikle, ihale süreçlerinde şeffaflık ilkesine uyulup uyulmadığı, rekabetin sağlanıp sağlanmadığı ve kamu zararının oluşup oluşmadığı gibi konular üzerinde duruluyor. Ayrıca, bazı yöneticilerin kişisel menfaat sağlamak amacıyla hareket edip etmediği de araştırılıyor.
Bu tür soruşturmaların şeffaf bir şekilde yürütülmesi ve kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi büyük önem taşıyor. Soruşturmanın sonucunda, suçlu bulunan kişilerin cezalandırılması ve kamu zararının giderilmesi bekleniyor.
Soruşturmanın Olası Etkileri
İBB'ye yönelik bu operasyonun, İstanbul'daki siyasi dengeleri ve belediye hizmetlerini nasıl etkileyeceği merak konusu. Özellikle, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun bu süreçten nasıl etkileneceği ve soruşturmanın seyrinin nasıl değişeceği yakından takip ediliyor.
Soruşturmanın sonuçları, önümüzdeki dönemde İstanbul'daki yerel seçimler için de belirleyici olabilir. Eğer soruşturma sonucunda ciddi yolsuzluk iddiaları kanıtlanırsa, bu durum İBB'nin itibarını zedeleyebilir ve siyasi arenada önemli değişikliklere yol açabilir.
Sonuç olarak, İBB'ye yönelik bu operasyon, Türkiye'deki siyasi ve ekonomik gündemi uzun süre meşgul edecek gibi görünüyor. Soruşturmanın şeffaf bir şekilde yürütülmesi ve kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi, adaletin sağlanması ve kamuoyunun güveninin korunması açısından büyük önem taşıyor.
