
Fatih Altaylı'dan Bomba İddia: AK Parti'de İtiraf Mektubu Depremi!
Gazeteci Fatih Altaylı, Silivri Cezaevi'nden YouTube kanalına gönderdiği mektupta, AK Parti kulislerini sarsan bir iddiayı gündeme getirdi. Altaylı, eski bir AK Partili isimden gelen ve "itiraf" niteliğindeki bir notu paylaşarak, parti içinde yaşanan ayrışmalara ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) operasyonlarına dikkat çekti. Mektup, siyaset gündemine bomba gibi düşerken, AK Parti cephesinden henüz bir açıklama gelmedi.
AK Parti'de Çatlak: Eski ve Yeni AK Parti Kavgası mı?
Altaylı, mektubunda Mücahit Birinci'nin istifasıyla birlikte AK Parti içindeki ayrışmanın su yüzüne çıktığını belirtiyor. "Mücahit Birinci olayı ile artık tartışmasız bir gerçek gözümüze sokuldu. Karşımızda iki AK Parti var. Eski AK Parti ve yeni AK Parti. Ve bu ikisi kendi içinde çatışıyor." ifadelerini kullanan Altaylı, parti içindeki uyumsuzluğun ve kavganın dışarıya yansıdığından daha sert olduğunu vurguluyor.
- Eski AK Parti ilkeler etrafında toplanmış merkezin partisiydi.
- Yeni AK Parti ise gücün ve gücün sağladığı imkanların etrafında toplanmış bir siyasi oluşum.
Altaylı, bu ayrışmanın en önemli nedenlerinden birinin, eski ve yeni AK Partililerin farklı değerlere sahip olması olduğunu savunuyor. Eski AK Partililerin daha çok ilkelere bağlı olduğunu, yeni AK Partililerin ise gücü ve imkanları ön planda tuttuğunu iddia ediyor.
"İBB Operasyonları Çok Kötü Yönetildi" İtirafı
Altaylı'nın mektubunda yer alan en dikkat çekici kısım ise eski bir AK Partili isimden gelen "itiraf" niteliğindeki not. Notta, İBB'ye yönelik operasyonların yanlış yönetildiği ve bunun AK Parti'ye zarar verdiği belirtiliyor. "İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik olarak aylardır yürütülen bir operasyon var. Bu operasyonu yargı yürütüyor ama hiç kimseye bunun bağımsız yargının işi olduğunu anlatamayız. İnanmazlar. İnanmaları için biz de elimizden geleni yapıyoruz. Çok ama çok yanlış yapıyoruz." ifadeleri, AK Parti içindeki rahatsızlığı gözler önüne seriyor.
Notta ayrıca, belediye başkanlarının tutuksuz yargılanması gerektiği ve şafak operasyonlarının gereksiz olduğu vurgulanıyor. "Bu belediye başkanları tutuksuz yargılanabilirdi. Şafak operasyonları şart mıydı? Bu başkanlar kaçacak mıydı? Bizim partililer dahil herkes biliyor ki kaçmazlardı. Tutuksuz yargılamak gerekirdi." deniliyor.
Muhalefete Eleştiri: Umutsuzluk Sendromu
Altaylı, mektubunda muhalefetin içinde bulunduğu umutsuzluk havasını da eleştiriyor. "Muhaliflerin bir bölümünde önemli bir umutsuzluk, bir tür tutsaklık sendromu var. Şöyle ki Türkiye'de iktidarın değişeceğine inanmıyorlar. ‘Bu düzen değişmez’ diyen bir kesim." ifadelerini kullanan Altaylı, bu durumun iktidarın özgüvenli duruşundan kaynaklandığını belirtiyor.
Altaylı, Türkiye'de iktidarın değişeceğine inandığını ve bunun ancak sandıkta mümkün olacağını vurguluyor. Kılıçdaroğlu'nun adaylıkta diretmemesi halinde 2023 yılında iktidarın değişmiş olacağını iddia ediyor.
Fatih Altaylı'nın mektubu, AK Parti'de yaşanan iç çekişmeleri ve İBB operasyonlarına yönelik eleştirileri gün yüzüne çıkararak siyasi gündemi sarstı. Mektupta yer alan "itiraf" niteliğindeki not, AK Parti içinde önemli bir rahatsızlığın olduğunu gösteriyor. Bu gelişmelerin önümüzdeki günlerde siyasi arenada nasıl yankı bulacağı merakla bekleniyor. AK Parti'nin bu iddialara nasıl bir yanıt vereceği ve parti içindeki dengelerin nasıl değişeceği, Türkiye siyasetinin geleceği açısından kritik önem taşıyor.