Erdoğan'a Hazır Soru Skandalı! Akif Beki'den Şok Açıklamalar
Gündem

Erdoğan'a Hazır Soru Skandalı! Akif Beki'den Şok Açıklamalar


29 September 20255 dk okuma8 görüntülenmeSon güncelleme: 29 September 2025

Cumhurbaşkanı ve AKP Lideri Erdoğan'a uçakta önceden hazırlanmış sorular sorulduğu iddiası gündeme bomba gibi düştü. Bu skandal iddialara en sert tepki ise Erdoğan'ın eski başdanışmanı Akif Beki'den geldi. Beki, kendi döneminde böyle bir uygulamanın akıllarından bile geçmediğini belirterek, yaşananları "kemal-i rezalet" olarak nitelendirdi.

Akif Beki'den Sert Eleştiriler

Akif Beki, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "Benim dönemimde böyle bir şey akla hayale gelmezdi. Bu, gazeteciliğe, kamuoyuna ve en önemlisi de Cumhurbaşkanlığı makamına yapılmış büyük bir saygısızlıktır. Hazır sorularla algı yönetmeye çalışmak, demokrasiye vurulmuş bir darbedir" ifadelerini kullandı. Beki'nin bu sert eleştirileri, siyaset kulislerinde geniş yankı uyandırdı.

Beki'nin açıklamaları şu şekilde devam etti:

  • "Hazır soru skandalı kabul edilemez."
  • "Bu durum, gazetecilik ilkelerine aykırıdır."
  • "Cumhurbaşkanlığı makamına saygısızlıktır."

Hazır Soru İddiaları Neler?

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın uçak seyahatlerinde, gazetecilere önceden hazırlanmış soruların verildiği ve bu soruların sorulmasının istendiği iddiaları uzun süredir konuşuluyordu. Son olarak ortaya çıkan bazı belgeler ve tanık ifadeleri, bu iddiaları daha da güçlendirdi. İddialara göre, bazı gazeteciler, Cumhurbaşkanlığı Basın Müşavirliği tarafından hazırlanan soruları aynen okuyarak, Erdoğan'ın istediği cevapları vermesini sağlıyorlardı. Bu durum, kamuoyunda büyük bir tepkiye yol açtı ve basın özgürlüğü tartışmalarını yeniden alevlendirdi.

Bu iddialar üzerine birçok gazeteci ve siyasetçi de tepki gösterdi. Gazeteciler, bu tür uygulamaların gazetecilik mesleğinin itibarını zedelediğini ve kamuoyunun doğru bilgilendirilmesini engellediğini savundu. Siyasetçiler ise, Cumhurbaşkanlığı makamının bu tür manipülasyonlara alet edilmesinin kabul edilemez olduğunu ve sorumluların hesap vermesi gerektiğini vurguladı.

Hazır soru skandalı, Türkiye'de uzun süredir devam eden basın özgürlüğü ve ifade özgürlüğü tartışmalarını yeniden gündeme getirdi. Bu tür uygulamaların, demokrasinin temel ilkelerine aykırı olduğu ve kamuoyunun doğru bilgilendirilmesini engellediği açıkça görülmektedir. Umarız, bu skandalın ardından gerekli adımlar atılır ve basın özgürlüğünün önündeki engeller kaldırılır.