
Danıştay'dan Tarihi Karar! Kanun Yararına Temyiz Dönemi Başladı
İdari yargıda önemli bir dönüm noktası yaşanıyor. İstinaf mahkemelerinde kesinleşen ve temyiz sınırının altında kalan idari davalar, artık Danıştay Başsavcılığı tarafından 'kanun yararına temyiz' yoluyla incelenebilecek. Bu yeni uygulama ile ülke genelinde hukuk kurallarının uygulanmasında birlik sağlanması hedefleniyor.
Kanun Yararına Temyiz Nedir?
Kanun yararına temyiz, bir davada verilen kararın hukuka aykırı olduğu düşünüldüğünde, bu kararın Danıştay tarafından yeniden incelenmesini sağlayan bir yoldur. Bu yol, özellikle istinaf mahkemelerinde kesinleşen ve temyiz sınırının altında kalan davalar için büyük önem taşıyor. Çünkü bu tür davalar, normal şartlarda Danıştay'a taşınamıyordu.
Danıştay Başsavcısı, sadece tarafların itirazıyla değil, kendi tespit ettiği hukuka aykırılıkları da inceleyerek dosyaları Danıştay'ın ilgili dairesine taşıyabilecek. Bu sayede, hukuka aykırı kararların düzeltilmesi ve içtihat birliğinin sağlanması amaçlanıyor.
Bu uygulamanın getirdiği avantajlar şöyle sıralanabilir:
- Benzer davalarda farklı kararların önüne geçilmesi
- Temyiz sınırı nedeniyle oluşan adaletsizliklerin giderilmesi
- Danıştay'ın hukuk kurallarına aykırı kararları yeniden değerlendirmesi
- Mahkemeler arası karar çelişkilerinin giderilmesi
AİHM İhlallerine Karşı Önlem
Bu yeni düzenleme ile Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarında belirtilen 'mahkemeye erişim hakkı' ve 'adil yargılanma hakkının' ihlali riskinin önüne geçilmesi hedefleniyor. Danıştay başsavcısı tarafından idare ve vergi mahkemesi kararları hakkında istinaf mahkemelerince kesin verilen veya temyiz edilmeden kesinleşmiş kararların da kanun yararına temyiz edilmesinin önü açıldı.
Vatandaşlar da bu yeni süreçten faydalanabilecek. Kesinleşmiş istinaf kararında hukuk kuralı ihlali olduğunu düşünen vatandaşlar, Danıştay Başsavcılığı'na başvurarak kanun yararına temyiz talebinde bulunabilecekler. Başsavcılık başvuruyu uygun bulursa, dosya Danıştay'a taşınacak ve karar yeniden değerlendirilecek.
Örneğin, benzer bir olayda, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun diploma iptali davası da bu kapsamda değerlendirilebilir. Bu tür davalarda, kanun yararına temyiz yoluyla hukuki denetimin sağlanması, adaletin tecelli etmesi açısından büyük önem taşıyor.
Danıştay'daki bu önemli değişiklik, idari yargıda daha adil ve tutarlı kararların alınmasına katkı sağlayacak. Hukuk kurallarının ülke genelinde aynı şekilde uygulanması ve vatandaşların hak arama özgürlüğünün korunması açısından kritik bir adım olarak değerlendiriliyor. Bu uygulama ile birlikte, yargı sistemindeki güvenin artması ve adalete olan inancın güçlenmesi bekleniyor.