Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne sunulacak olan 11. Yargı Paketi, çocuk suçluluğuna ilişkin düzenlemeleri içeriyor. Ancak bu düzenlemeler, çocukların korunması yerine yetişkinler gibi yargılanmasının önünü açtığı gerekçesiyle eleştiriliyor. Hukukçular, ceza artışlarının çocukların topluma kazandırılmasına engel olacağını ve suça sürüklenme riskini artıracağını belirtiyor.

Çocuklara Yönelik Ceza Artışları Ne Anlama Geliyor?

Taslak metinde yer alan düzenlemelere göre, 15-18 yaş aralığındaki suça sürüklenen çocukların kasten öldürme suçunu işlemesi durumunda, mahkemeler ceza indirimi uygulamama kararı verebilecek. Ayrıca, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının yerine verilen süreli hapis cezasının üst sınırı 24 yıldan 27 yıla, müebbet hapis cezasının yerine verilen ceza ise 15 yıldan 18 yıla çıkarılması gündemde. Bu değişiklikler, çocukların eğitim evleri yerine kapalı ceza infaz kurumlarında cezalarını çekmelerini de öngörüyor.

Altınbaş Üniversitesi'nden Dr. Fulya Eroğlu, bu değişikliklerin çocuk suçluluğunu önlemeyeceğini, aksine çocukları suça iteceğini vurguluyor. Eroğlu, "Çocuk adalet sistemindeki sorunların tek çözümü, çocuklara uygulanan yaptırımların ağırlaştırılması olarak görülmeye başlandı. Bu durumda, çocuk adalet sisteminde asıl düzenlenmesi gereken konular göz ardı edilmesine neden olmakta ve çocuklar için çok daha vahim sonuçlar doğurabilecek adımlar atılmaktadır," diyor.

Uzmanlar Ne Diyor?

Hukukçulara göre, çocuk suçluluğuyla mücadele için cezaları artırmak yerine, çocukları suça sürükleyen nedenleri ortadan kaldırmak gerekiyor. Bu amaçla, etkin sosyal politikalar geliştirilmeli ve çocukların eğitim kurumlarına devamları sağlanmalı, istismar ve şiddetten korunmalı, bağımlılık ve çeteleşme gibi olgularla mücadele edilmelidir.

Dr. Eroğlu, kapalı infaz kurumlarının çocukların eğitim ve sağlık haklarına erişimini zorlaştırdığını, şiddet ve istismara açık hale getirdiğini belirtiyor. Ayrıca, tahliye sonrasında destek mekanizması olmadığı için çocukların yeniden suça karışma riskinin yüksek olduğunu vurguluyor. Eroğlu, "Bu nedenle de yapılması düşünülen değişiklik suçluluğu engellemek yerine, çocukları telafisi olmayan şekilde yeniden suç yoluna sokma riskini içermektedir," diyor.

Çözüm Ne Olmalı?

Çocuk suçluluğuyla mücadelede cezaların artırılması yerine, aşağıdaki adımların atılması daha etkili olacaktır:

• Çocukları suça sürükleyen nedenlerin ortadan kaldırılması
• Etkin sosyal politikaların geliştirilmesi
• Çocukların eğitim kurumlarına devamlarının sağlanması
• İstismar ve şiddetten korunmaları
• Bağımlılık ve çeteleşme gibi olgularla mücadele edilmesi
• Mevcut hükümlerin etkin bir şekilde uygulanması

Unutulmamalıdır ki, çocuklarımızın geleceği, onlara adil ve destekleyici bir ortam sunarak şekillendirilebilir. Cezaların artırılması, sorunun çözümüne katkı sağlamayacak, aksine çocukları daha da zor durumda bırakacaktır.