15 Nisan 2025 Salı

"Çocuk Senden Değil" Cinayeti: Kocaya Şok İndirim Mi Geliyor?

Ankara'da yaşanan kan donduran cinayet, Yargıtay'ın kararıyla yeniden gündeme geldi. Eşini 32 yerinden bıçaklayarak öldüren Recep Koyuncu'ya verilen 22 yıl hapis cezası, Yargıtay tarafından "fazla ceza tayini" gerekçesiyle bozuldu. Bu karar, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı.

Cinayetin Sebebi: "Çocuk Senden Değil" İddiası

Sanık Recep Koyuncu, ifadesinde eşi Funda Koyuncu'nun kendisini aldattığını ve en küçük çocuklarının kendisinden olmadığını iddia etti. DNA testi yaptırmak istediğini, eşinin buna karşı çıktığını ve sonunda gerçeği itiraf ettiğini belirtti. Bu itirafın ardından cinayetin işlendiği öne sürüldü. Bu iddialar, cinayetin vahametini azaltır mı, yoksa daha da mı artırır? İşte bu soru, Yargıtay'ın kararında önemli bir rol oynadı.

Olayın detayları şu şekilde gelişti:

  • Recep Koyuncu, eşinin kendisini aldattığını iddia etti.
  • En küçük çocuğun kendisinden olmadığını öne sürdü.
  • DNA testi istedi, eşi karşı çıktı.
  • Eşinin itirafı üzerine cinayeti işlediğini savundu.

Yargıtay'ın Kararı: Ceza Fazla mı?

Yargıtay 1. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin verdiği 22 yıl hapis cezasını, "fazla ceza tayini" nedeniyle bozdu. Bu karar, hukuk çevrelerinde tartışmalara yol açtı. Birçok kişi, böylesine vahşi bir cinayetin cezasının neden hafifletilmeye çalışıldığını sorguluyor. Yargıtay'ın gerekçeli kararında hangi detaylara yer verileceği ise merak konusu.

Yargıtay'ın bu kararı, benzer davalarda emsal teşkil edebilir. Eş cinayetlerinde verilen cezaların belirlenmesinde yeni bir tartışma başlatabilir. Bu durum, kadına yönelik şiddetle mücadelede önemli bir dönüm noktası olabilir.

Cinayetin Ardından Toplumsal Tepkiler

Bu tür cinayetler, toplumda derin yaralar açıyor. Kadına yönelik şiddetin önlenmesi için daha etkili çözümler bulunması gerektiği bir kez daha gözler önüne seriliyor. Sivil toplum kuruluşları, bu tür davaların takipçisi olacaklarını ve adaletin sağlanması için ellerinden geleni yapacaklarını belirtiyorlar.

Bu vahim olay, sadece bir cinayet değil, aynı zamanda toplumsal bir sorunun da yansımasıdır. Kadınların korunması, şiddetin önlenmesi ve adaletin sağlanması için hep birlikte mücadele etmeliyiz. Yargıtay'ın kararı, bu mücadelede yeni bir sayfa açabilir. Ancak, bu sayfanın adaleti ve vicdanı temsil etmesi gerekiyor.

İlgili Haberler