Boğaziçi Üniversitesi'nin tartışmalı rektörü Naci İnci, kampüs içindeki kameraların varlığını savunurken kullandığı ifadelerle büyük tepki çekti. İnci, kameraların amacının öğrencilerin güvenliğini sağlamak olduğunu belirtirken, alkol tüketimi ve olası istismar vakalarını gerekçe göstermesi kamuoyunda şaşkınlık yarattı. Peki, bu savunmanın ardında yatan gerçekler neler?

Rektör İnci'den Alkol ve İstismar İddiası

Naci İnci, kameraların varlığını şu sözlerle savundu: "Gizli de olsa alkol tüketiyorlar ve bu öğrenciler, tabii kızların dirençleri daha düşük olduğu için, işte kendi iradelerini kaybediyorlar ve istismara uğrayan öğrencilerimiz oluyor." Bu ifadeler, sosyal medyada ve öğrenci topluluklarında büyük bir öfkeye yol açtı. Öğrenciler, rektörün bu söylemlerinin kabul edilemez olduğunu ve üniversite yönetiminin öğrencilere olan güvensizliğini açıkça gösterdiğini savundu.

Rektörün bu açıklamaları, akıllara bir dizi soruyu getiriyor:

• Bu tür vakalar gerçekten yaşanıyor mu?
• Eğer yaşanıyorsa, üniversite yönetimi daha önce ne gibi önlemler aldı?
• Kameraların varlığı, öğrencilerin özel hayatına müdahale anlamına gelmiyor mu?

Öğrencilerden Sert Tepki

Rektörün açıklamalarına tepki gösteren öğrenciler, bu durumun kabul edilemez olduğunu ve üniversite yönetiminin öğrencilere karşı güvensizlik beslediğini dile getirdiler. Sosyal medyada örgütlenen öğrenciler, #BoğaziçiDireniyor etiketiyle tepkilerini dile getirdiler ve rektörün istifasını talep ettiler.

Öğrenciler, kameraların varlığının özel hayatın ihlali anlamına geldiğini ve üniversite yönetiminin bu uygulamadan vazgeçmesi gerektiğini vurguladılar. Ayrıca, rektörün alkol ve istismar iddialarının gerçek dışı olduğunu ve öğrencileri hedef gösterdiğini belirttiler.

Boğaziçi'nde Neler Oluyor?

Boğaziçi Üniversitesi, uzun süredir devam eden rektör ataması tartışmalarıyla gündemde. Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle atanan Naci İnci'nin rektörlük görevine gelmesi, öğrenciler ve akademisyenler tarafından büyük tepkiyle karşılanmıştı. O günden bu yana, üniversitede çeşitli protesto eylemleri düzenleniyor ve öğrencilerin demokratik hakları için mücadeleleri devam ediyor.

Bu son olay, Boğaziçi Üniversitesi'ndeki gerginliği daha da tırmandıracağa benziyor. Öğrenciler, rektörün istifası için mücadelelerini sürdüreceklerini ve üniversitelerinin özerkliğini korumak için ellerinden geleni yapacaklarını belirtiyorlar. Üniversitede yaşanan bu gelişmelerin, Türkiye'deki diğer üniversiteler üzerinde de etkileri olabileceği düşünülüyor.

Boğaziçi Üniversitesi'nde yaşanan bu olaylar, Türkiye'deki yükseköğretim sisteminin sorunlarını bir kez daha gözler önüne seriyor. Üniversitelerin özerkliği, öğrencilerin demokratik hakları ve ifade özgürlüğü gibi konular, Türkiye'nin geleceği için büyük önem taşıyor. Umuyoruz ki, bu sorunlara kalıcı çözümler bulunur ve Türkiye'deki üniversiteler, bilimsel özgürlüğün ve eleştirel düşüncenin merkezi haline gelir.