Arap ülkelerinden Hindistan ve Pakistan'a gelen diyalog çağrıları, bölgedeki gerginliği azaltma amacı taşıyor. Katar, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE),Kuveyt, Umman ve Cezayir, iki ülkeyi askeri tırmanışı durdurmaya ve diplomatik yollarla çözüm bulmaya davet etti. Peki, bu çağrıların ardında yatan sebepler neler? Bölgede sular durulacak mı?

Arap Ülkelerinden Ortak Çağrı

Katar Dışişleri Bakanlığı, yaptığı yazılı açıklamada, Hindistan ve Pakistan arasındaki gerginliğin büyük bir endişeyle takip edildiğini belirtti. Açıklamada, her iki ülkeye de "iyi komşuluk ilkelerine saygı göstermeleri ve krizi sağduyu ve diplomatik kanallar aracılığıyla çözmeleri" çağrısı yapıldı. Sorunların yapıcı diyalog yoluyla ele alınması gerektiği vurgulanırken, "kapsamlı, uzlaşıya dayalı ve sürdürülebilir çözümlere ulaşılmasının önemi" ifade edildi.

Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Muhammed bin Abdurrahman Al Sani, Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif ve Hindistan Dışişleri Bakanı Subrahmanyam Jaishankar ile ayrı ayrı telefon görüşmeleri gerçekleştirdi. Görüşmelerde, krizdeki son gelişmeler ve diplomasi yoluyla çözüm yolları ele alındı. Al Sani, iki ülke arasındaki sorunların diyalog ve barışçıl yollarla çözülmesini amaçlayan tüm bölgesel ve uluslararası çabaları desteklediklerini vurguladı.

BAE Dışişleri Bakanı Abdullah bin Zayid de benzer bir çağrıda bulunarak, Hindistan ve Pakistan'ı "soğukkanlı davranmaya, gerilimi azaltmaya ve bölgesel ve uluslararası barışı tehdit edebilecek daha fazla tırmanmadan kaçınmaya" davet etti. Bin Zayid, tarafları diyalog ve anlayış çağrılarına kulak vererek askeri tırmanışı önlemeye çağırdı.

• Kuveyt Dışişleri Bakanlığı, gerginliğin tırmanmasının büyük endişeyle takip edildiğini açıkladı.
• Umman Dışişleri Bakanlığı, askeri tırmanışın sınırlanması ve diplomatik çabalara öncelik verilmesi çağrısında bulundu.
• Cezayir Dışişleri Bakanlığı, çatışmalardan dolayı duyduğu üzüntüyü dile getirerek, güç kullanımı yerine siyasi ve diplomatik yolların ön plana çıkarılması gerektiğini vurguladı.

Gerginliğin Kaynağı Ne?

Hindistan, 22 Nisan'da Pahalgam bölgesinde yaşanan ve 26 kişinin ölümüne neden olan terör saldırısına misilleme olarak 6 Mayıs'ta Pakistan topraklarına füze saldırıları düzenledi. Hindistan ordusu, "terör yapılanması" şeklinde nitelediği 9 hedefi vurduğunu açıklarken, Pakistan yönetimi saldırılarda sivillere ait 6 noktanın hedef alındığını ve 31 kişinin hayatını kaybettiğini duyurdu.

Pakistan ordusu, Hindistan tarafının saldırısı sırasında 5 savaş uçağı düşürdüğünü iddia ederken, Hindistan bu iddiayı doğrulamadı. Hindistan Başbakanı Narendra Modi, askeri saldırıları "Sindoor operasyonu" olarak adlandırmış ve operasyonu "gurur anı" olarak nitelendirmişti.

Bölgesel ve Küresel Etkileri

Arap ülkelerinin diyalog çağrıları, bölgedeki tansiyonu düşürme potansiyeli taşıyor. Ancak, Hindistan ve Pakistan arasındaki derin ayrılıklar ve güvensizlik ortamı, çözüm sürecini zorlaştırabilir. Uluslararası toplumun da bu süreçte aktif rol oynaması, kalıcı bir barışın sağlanması açısından büyük önem taşıyor.

Sonuç olarak, Arap ülkelerinin Hindistan ve Pakistan'a yaptığı diyalog çağrısı, bölgedeki gerginliği azaltma ve diplomatik çözüm yollarını teşvik etme amacı taşıyor. Ancak, taraflar arasındaki güvensizlik ve geçmişteki çatışmalar, çözüm sürecini zorlaştırabilir. Uluslararası toplumun desteği ve tarafların yapıcı yaklaşımı, bölgede kalıcı bir barışın sağlanması için kritik öneme sahip.