Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın 81 il müdürlüğüne gönderdiği genelge, gündeme bomba gibi düştü. Bakanlık, uluslararası toplantılarda ve dokümanlarda kullanılan bazı kavram ve politikaların "evlilik ve aile müesseselerini tahrip eden, kadınlara, çocuklara ve toplum yapısına zarar veren nitelikler taşıdığını" belirterek önemli bir adım attı. Peki, bu genelge ne anlama geliyor ve hangi kavramlar yasaklandı? İşte detaylar...

Tartışma Yaratan Kavram: Toplumsal Cinsiyet

Bakanlık, kadın ve erkeği ifade eden cinsiyet (sex) ifadesinin yerini alan toplumsal cinsiyet/toplumsal cinsiyet kimliği (gender ve gender identity) kavramlarının kullanılmasının, geleneksel aile yapısını ve toplumsal değerleri aşındırdığını savunuyor. Bu nedenle, bu kavramların kullanımından kaçınılması gerektiği vurgulanıyor. Bakanlığın bu kararı, özellikle son yıllarda artan toplumsal cinsiyet tartışmalarının ardından gelmesiyle dikkat çekiyor.

Genelgede yer alan ifadeler şu şekilde:

"Kadın ve erkeği ifade eden cinsiyet (sex) ifadesinin yerini son yıllarda artan ölçüde toplumsal cinsiyet/toplumsal cinsiyet kimliği (gender ve gender identity) almaya başlamıştır. Söz konusu kavramın, uluslararası düzeyde biyolojik cinsiyetin ötesinde farklı anlamlarda toplumsal hayata menfi etkisi olabilecek gündemleri barındıracak şekilde kullanıldığı görülmektedir."

Bu ifadeler, bakanlığın toplumsal cinsiyet kavramına bakış açısını net bir şekilde ortaya koyuyor.

Hangi Kavramlardan Kaçınılacak?

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın genelgesinde kaçınılması gereken kavramlar ve uygulamalar şöyle sıralanıyor:

• Toplumsal cinsiyet
• Toplumsal cinsiyet kimliği
• LGBT
• SOGIESC (sexual orientations/cinsel yönelim, gender identities, gender expressions and sex characteristics)
• Kapsamlı cinsellik eğitimi

Bakanlık, bu kavramlar ve politikalar noktasında ortak tutum takınılması gerektiğini ve uluslararası platformlarda Türkiye'nin bu kavramlara ilişkin karşı duruşunun belgelere/toplantılara yansıtılması gerektiğini belirtiyor.

Genelgenin Olası Etkileri

Aile Bakanlığı'nın bu genelgesi, Türkiye'deki toplumsal cinsiyet tartışmalarını daha da alevlendirecek gibi görünüyor. Kararın, özellikle sivil toplum kuruluşları ve insan hakları savunucuları tarafından eleştirilmesi bekleniyor. Öte yandan, muhafazakar kesimler tarafından desteklenmesi de muhtemel. Bu genelgenin, Türkiye'nin uluslararası ilişkileri üzerindeki etkileri de merak konusu.

Bakanlığın bu adımı, toplumun farklı kesimleri arasında farklı tepkilere yol açacak gibi duruyor. Önümüzdeki günlerde bu konuda daha fazla tartışma ve değerlendirme yapılması bekleniyor.