Sosyal Medya Akımları: Çocuklar İçin Kalıcı Tehlike mi?
Finans

Sosyal Medya Akımları: Çocuklar İçin Kalıcı Tehlike mi?


15 May 20255 dk okuma18 görüntülenmeSon güncelleme: 31 May 2025

Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Dilek Şirvanlı Özen, sosyal medya akımlarının çocuklar üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekerek aileleri uyardı. Özellikle 10-14 yaş aralığındaki çocukların, beğenilme ve kabul görme ihtiyacıyla dijital meydan okumalara daha açık hale geldiğini belirten Özen, bu durumun gelişimsel açıdan riskli davranışlara yol açabileceğini vurguladı.

Sosyal Medyanın Karanlık Yüzü: Çocuklar Neden Etkileniyor?

Prof. Dr. Özen, çocukların bu dönemde hem bedenlerini hem de sosyal kimliklerini tanımlama sürecinde olduklarını ifade ediyor. Bu süreçte akran ilişkileri, onaylanma ihtiyacı ve aidiyet duygusu ön plana çıkıyor. Sosyal medyada karşılarına çıkan içerikler, bu ihtiyaçların yönünü ve yoğunluğunu ciddi şekilde etkileyebiliyor. Özellikle "A4 Challenge" gibi akımlar, çocuklarda bedenleriyle ilgili memnuniyetsizlik yaratabiliyor ve bu durum benlik algılarında kalıcı izler bırakabiliyor.

Bu tür dijital yönelimlerin sadece bireysel değil, çevresel bağlamda da ele alınması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Özen, çocukların içeriklere neden bu kadar ilgi gösterdiğini anlamaya çalışmanın önemine dikkat çekiyor.

Aileler Nelere Dikkat Etmeli?

Prof. Dr. Özen, ailelere çocuklarının dijital dünyayla kurdukları ilişkiyi sadece kontrol etmek yerine anlamaya çalışmalarını öneriyor ve şu tavsiyelerde bulunuyor:

  • Sosyal medyayı suçlamak yerine, çocuklarla açık ve yargılamadan iletişim kurun.
  • Beğenilme ve görünür olma ihtiyacının gelişimsel bir ihtiyaç olduğunu kabul edin ve bu ihtiyacı karşılayacak sağlıklı alternatif alanlar sunun.
  • Çocuğun yalnızca davranışlarını değil, duygusal ihtiyaçlarını da görmeye özen gösterin.

Çocukların dijital dünyada karşılaştıkları zorluklarla baş etmelerine yardımcı olmak için, ailelerin onlara destek olması ve güvenli bir ortam sağlaması büyük önem taşıyor.

Büyüme Yolculuğunda Dijital Akımlar: Riskler ve Çözümler

Prof. Dr. Özen'in de belirttiği gibi, dijital akımlara maruz kalan çocuklar sadece teknolojiyle değil, büyümeye dair bir yolculukla baş etmeye çalışıyor. Bu yolculukta yanında güvenilir bir yetişkinin olması, pek çok riskten daha güçlü bir koruma sağlıyor. Ailelerin çocuklarıyla sağlıklı iletişim kurarak, onların duygusal ihtiyaçlarını anlamaları ve onlara destek olmaları, sosyal medyanın olumsuz etkilerini en aza indirmeye yardımcı olabilir.

Unutulmamalıdır ki, çocukların sağlıklı bir benlik algısı geliştirmeleri ve sosyal medyayı bilinçli bir şekilde kullanabilmeleri için, ailelerin ve eğitimcilerin işbirliği büyük önem taşıyor. Sosyal medyanın potansiyel tehlikelerine karşı farkındalık yaratmak ve çocukları bu konuda bilinçlendirmek, onların geleceği için atılacak en önemli adımlardan biri olacaktır.