Gıda fiyatlarındaki artış, vatandaşların en çok konuştuğu konuların başında geliyor. Özellikle geçmiş yıllardaki fiyatlarla karşılaştırma yapıldığında, yaşanan değişimlerin ne kadar büyük olduğu daha net anlaşılıyor. Peki, 4 yıl önce ortalama 842 TL'ye dolan bir alışveriş sepeti, bugün ne kadar ediyor? İşte detaylar...

4 Yılda Market Fiyatları Nasıl Değişti?

Sözcü'nün haberine göre, 2021 yılının Mart ayında 25 temel üründen oluşan bir alışveriş sepetinin fiyatları, günümüzdeki fiyatlarla karşılaştırıldı. Sonuçlar gerçekten şaşırtıcı. Aynı sepetin 4 yılda tam 8.7 kat zamlandığı tespit edildi. Aynı dönemde asgari ücretteki artış ise 6 kat olarak gerçekleşti.

2021 Mart ayında çekilen fiyat etiketi fotoğrafları ile güncel fiyatlar yan yana getirildiğinde, 25 üründen oluşan bir sepetin, asgari ücretin 3.577 TL olduğu o dönemde 842.04 TL tuttuğu görülüyor. Yani, 2021'de asgari ücretli bir çalışan bu sepeti 4.2 kere satın alabiliyordu.

Hangi Ürüne Ne Kadar Zam Geldi?

Bugün aynı sepeti almak istediğimizde, tam 8.237 TL ödemek zorundayız! Bu, %878'lik bir artış anlamına geliyor. Üstelik, günümüzde asgari ücretli bir çalışan aynı sepeti sadece 2.6 kere doldurabiliyor.

Sepetteki ürünler arasında en dikkat çekici zam oranı ise dana bonfilede görüldü. Bu üründe tam %1.552'lik bir artış yaşandı. İşte diğer bazı ürünlerdeki şaşırtıcı zam oranları:

• Dana Bonfile: 2021'de 122.95 TL iken, bugün 1.999 TL
• Bisküvi: 2021'de 2.25 TL iken, bugün 29.50 TL (Yüzde 1.211 zam)
• Türk Kahvesi: 2021'de 6.45 TL iken, bugün 83.45 TL (Yüzde 1.193 zam)
• Nohut (1 kg): 2021'de 12.90 TL iken, bugün 134.95 TL (Yüzde 946.12 zam)

Enflasyonun Alım Gücüne Etkisi

Bu veriler, enflasyonun vatandaşın alım gücünü ne kadar ciddi şekilde etkilediğini açıkça gösteriyor. Temel gıda ürünlerine gelen zamlar, özellikle dar gelirli vatandaşların bütçesini zorluyor. Asgari ücretin artmasına rağmen, enflasyonun bu artışı fazlasıyla aşması, alım gücünün düşmesine neden oluyor.

Gıda fiyatlarındaki bu yükselişin önüne geçilmesi, vatandaşların temel ihtiyaçlarını karşılayabilmesi için büyük önem taşıyor. Aksi takdirde, alım gücündeki düşüşün daha da derinleşmesi kaçınılmaz olacak.