ABD Başkanı Donald Trump'ın "Önce Amerika" anlayışıyla yürüttüğü korumacı ticaret politikaları, küresel ekonomide hissedilir etkiler yaratmaya devam ediyor. Özellikle ABD ile Çin arasındaki tarife restleşmeleri, piyasalarda tedirginliğe yol açarken, ABD ekonomisinde durgunluk yaşanabileceği endişelerini de beraberinde getiriyor. Bu durum, döviz kurlarında dalgalanmalara ve yatırımcı davranışlarında değişikliklere neden oluyor.
Dolar Endeksi Düşüşte, Euro Yükselişte
Tarife savaşlarının etkisiyle, ABD dolarının diğer önemli para birimleri karşısındaki değerini ölçen dolar endeksi, son 3 yılın en düşük seviyelerini gördü. Yatırımcılar, Trump'ın politikalarına tepki olarak dolar varlıklarını satarken, bu durum dolar üzerinde aşağı yönlü bir baskı oluşturdu. Aynı dönemde, avro/dolar paritesi yükselişe geçerek Şubat 2022'den bu yana en yüksek seviyesine ulaştı. Bu durum, Avrupa para birimi olan euronun yatırımcılar nezdinde daha güvenli bir liman olarak algılandığını gösteriyor.
Uzmanlar, avro/dolar paritesindeki yükselişin Türk ihracatçısı açısından olumlu olduğunu belirtiyor. Bu durumun, gelecek dönemde dış ticaret verilerine de yansıması bekleniyor. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, Türkiye yılın ocak-mart döneminde gerçekleştirdiği ihracatın yarısından fazlasını Avrupa ülkelerine yaptı. Bu nedenle, avronun değer kazanması, Türk ihracatçıları için önemli bir avantaj sağlayabilir.
Uzmanlar Ne Diyor?
Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Rahmi İncekara, ticaret savaşları ve gümrük tarifelerindeki restleşmelerin piyasalarda türbülans yarattığını ifade ediyor. İncekara'ya göre, ABD ekonomisindeki durgunluk endişeleri, yatırımcıların dolardan uzaklaşarak avro gibi alternatif para birimlerine yönelmesine neden oluyor.
İncekara, girdilerini dolarla temin edip, ihracatını avro ile gerçekleştiren ihracatçı sektörlerin, avro/dolar paritesindeki yükselişten olumlu etkilendiğini vurguluyor. Ayrıca, Avrupa Birliği'ne yapılan ihracatın avro bazında artması, toplam ihracat rakamlarının dolar bazında da yükselmesine katkı sağlıyor. İncekara, "Parite, artmaya devam ederse bunun olumlu yansımalarını dış ticaret verilerimizde daha somut bir şekilde göreceğiz," şeklinde konuşuyor.
İhracatçılar İçin Fırsatlar ve Riskler
Pariterium Danışmanlık Kurucusu İsmet Demirkol ise, Trump'ın gümrük tarifesi etkileri nedeniyle Çin'in rezervlerini altına çevirmesinin dolarda gevşemeye yol açtığını belirtiyor. Demirkol, bu durumun Türkiye açısından ham madde ithalatının dolarla gerçekleştirilmesi sebebiyle olumlu bir süreci beraberinde getirdiğini vurguluyor. Ancak, Avrupa'nın misillemeye karşılık vermesiyle ABD'nin de cevap vermesi sonucu Avrupa ekonomisinde yaşanacak daralma, Türkiye'nin Avrupa'ya olan ihracatında yavaşlamaya neden olabilir. Bu nedenle, ihracatçıların farklı pazarlara yönelmesi ve riskleri dağıtması önem taşıyor.
Özetle, küresel ticaret politikalarındaki gelişmeler ve döviz kurlarındaki dalgalanmalar, Türk ihracatçıları için hem fırsatlar hem de riskler barındırıyor. Avronun değer kazanması kısa vadede ihracata olumlu katkı sağlarken, uzun vadede ticaret ortaklarındaki ekonomik gelişmeler ve tarife savaşlarının seyri, ihracat performansını etkileyebilir. Bu nedenle, ihracatçıların piyasaları yakından takip etmesi ve stratejilerini buna göre şekillendirmesi gerekiyor.