Küresel piyasalar, ABD ve Çin arasında varılan ticaret anlaşmasının belirsizlikleri ve Orta Doğu'daki jeopolitik gerilimler nedeniyle karışık bir seyir izliyor. AB ile ABD arasındaki tarife görüşmelerinin uzaması ise yatırımcıları endişelendiriyor. Dünyanın en büyük iki ekonomisi arasındaki ticaret gerginlikleri, tarafların anlaşmaya varmasıyla azalırken, anlaşmanın detayları ve ticari ilişkilerin sürdürülebilirliği konusundaki şüpheler yatırımcıların temkinli davranmasına neden oluyor.

AB-ABD Müzakerelerinde Belirsizlik Sürüyor

ABD Başkanı Donald Trump, Çin ile anlaşmaya varıldığını sosyal medya hesabından duyurdu. Anlaşmanın kendisi ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in onayına tabi olduğunu belirten Trump, Çin'in gerekli tüm nadir toprak elementlerini temin edeceğini ve üzerinde anlaştıkları şeyleri Çin'e sağlayacaklarını ifade etti. Ancak, birçok ülkeyle devam eden tarife müzakerelerinin henüz netlik kazanmamış olması ve müzakereler için zamanın daralmış olması piyasaların yönü üzerinde etkili oluyor.

ABD basınında çıkan haberlerde, gelecek yıl ABD Merkez Bankası'nın (Fed) başına mevcut ABD Hazine Bakanı Scott Bessent'in getirileceğine yönelik iddialara Bessent, 2029'a kadar hazine bakanı olarak kalmak istediğini söyledi.

Makroekonomik veri tarafında, ABD'de Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE),mayısta aylık bazda yüzde 0,1, yıllık bazda ise yüzde 2,4 ile beklentilerin altında arttı. Verinin alt kalemlerine bakıldığında barınma maliyetlerindeki artış öne çıkarken, barınma maliyetleri, mayısta aylık yüzde 0,3 artarak tüm kalemlerdeki aylık artışta etkili başlıca faktör oldu. Analistler, bugün açıklanacak üretici enflasyonundan alınacak sinyallerin ülkedeki ekonomik gidişat hakkında daha çok bilgi vereceğini söyledi. Para piyasalarındaki fiyatlamalarda Fed'in bu yılın ilk faiz indirimine eylül ayında gideceğine kesin gözüyle bakılırken, Bankanın yıl boyunca 2 faiz indirimi yapması öngörülüyor. Trump, TÜFE verilerini "mükemmel" olarak nitelendirirken, "Fed (faizi) bir tam puan düşürmeli. Vadesi gelen borçlar için çok daha az faiz ödenir. Çok önemli." ifadelerini kullandı.

Jeopolitik Riskler ve Petrol Fiyatları

Jeopolitik gelişmeler de yatırımcıların odağında olmayı sürdürüyor. ABD Dışişleri Bakanlığı'nın bölgede huzursuzluk çıkma ihtimali nedeniyle Bağdat Büyükelçiliği'ndeki zorunlu olmayan personelleri geri çekmeye hazırlandığı belirtildi. Yetkililer, ABD Dışişleri Bakanlığı'nın, Bahreyn ve Kuveyt'teki zorunlu olmayan personeli ve yakınlarının da bu ülkeden ayrılmasına imkan tanıyacağını ifade ederek, ABD Savunma Bakanlığı'nın Bağdat'tan "olası bir tahliyeye" destek vermeye hazır olduğunu bildirdi. Söz konusu gelişmeler sonrasında Brent petrolün varil fiyatı yükseldi.

Avrupa borsalarında, ABD ve Çin'in ticaret anlaşmasının detaylarının netlik kazanmaması ve AB'nin ABD ile uzayan tarife müzakerelerinin etkisiyle İngiltere hariç negatif bir seyir öne çıktı. Tarifelere yönelik müzakere süreçleri devam ederken, Avrupa Birliği'nin (AB) müzakere sürecinin henüz bir sonuca ulaşmaması ve müzakerelerin 9 Temmuz son tarihini aşabileceği beklentisi şirketlerin ve yatırımcıların gelecek projeksiyonlarında belirsizliklere neden olmaya devam ediyor.

AB Konseyi, NATO ve Birliğin tüm alanlarda karşılıklı işbirliğini geliştirme konusunda kararlı olduğunu ve bunun Avrupa'da savunma harcamalarının artırılmasını ele alan ortaklık yoluyla yapılması gerektiğini bildirdi. Analistler, savunma sanayi harcamalarındaki artışların bölge genelindeki imalat sanayi aktivitesi için olumlu olduğunun altını çizdi.

Sonuç olarak, AB ile ABD arasındaki ticaret görüşmelerinin uzaması, yatırımcılar arasında endişeye neden oluyor. Küresel piyasalardaki belirsizlikler, jeopolitik riskler ve ekonomik veriler yatırımcıların kararlarını etkilemeye devam ediyor. Müzakerelerin ne zaman sonuçlanacağı ve bu durumun piyasalar üzerindeki etkileri yakından takip ediliyor.