
109 Yıllık Şişe Mektupları: Askerlerin Sırrı Çözüldü!
Avustralya'da bir ailenin plajda bulduğu cam şişe içindeki mektuplar, 1. Dünya Savaşı'nda cepheye giden iki askere ait çıktı. 109 yıl sonra ortaya çıkan bu mektuplar, o dönemin askerlerinin yaşamına ışık tutuyor ve büyük bir merak uyandırıyor. Mektupların içeriği, askerlerin kimlikleri ve savaş sırasındaki duyguları, bu tarihi keşfi daha da önemli kılıyor.
Askerlerin Duygusal Mektupları
Esperance bölgesindeki Wharton Plajı'nda Brown ailesi tarafından bulunan şişedeki mektuplar, 15 Ağustos 1916 tarihinde Er Malcolm Neville ve Er William Harley tarafından yazılmış. Mektuplarda, askerlerin gemiyle Adelaide'den Fransa'daki cepheye gitmek üzere yola çıktıkları belirtiliyor. Er Neville'ın mektubunda annesine hitaben yazdığı duygusal satırlar dikkat çekiyor.
Mektuplarda geçen bazı ifadeler:
- "Gerçekten çok iyi vakit geçiriyoruz." (Er Neville)
- "Yemekler şimdiye kadar gayet güzel, sadece bir öğünü denize dökmek zorunda kaldık." (Er Neville)
- "Büyük Avustralya Körfezi'ndeyiz." (Er Harley)
- "Denizin bir yerindeyiz." (Er Neville)
Savaşın Acımasız Yüzü ve Mirası
Ne yazık ki, Er Malcolm Neville bir yıl sonra savaşta hayatını kaybederken, Er William Harley savaştan sağ kurtulmuş ancak 1934'te kanserden vefat etmiştir. Neville'ın mektubunda, şişeyi bulan kişiden mektubu annesine ulaştırmasını istemesi, o dönemdeki iletişim zorluklarını ve askerlerin ailelerine duyduğu özlemi gözler önüne seriyor. Harley'nin torunu Ann Turner, mektupların bulunmasının ailesini çok şaşırttığını ve bunun bir mucize olduğunu belirtiyor. Bu mektuplar, savaşın acımasız yüzünü ve geride bıraktığı derin izleri bir kez daha hatırlatıyor.
Mektupların Önemi ve Tarihe Işık Tutması
109 yıl sonra bulunan bu mektuplar, sadece iki askerin hikayesini değil, aynı zamanda 1. Dünya Savaşı'nın ve o dönemin toplumsal yaşamının önemli bir parçasını günümüze taşıyor. Mektupların içeriği, askerlerin duygusal durumları, savaş şartları ve aile bağları hakkında değerli bilgiler sunuyor. Bu tarihi keşif, gelecekte yapılacak araştırmalar için önemli bir kaynak niteliği taşıyor ve tarihin tozlu sayfalarına ışık tutuyor.








